MÜSTAHAK KİMDİR?

Zekâtın verileceği kimselere müstahak denir ve Kur’an-ı Kerim’in 9. suresi olan Tevbe Suresinin 60. ayetinde müstahaklar belirtilmiştir. Bunlar sekiz başlıkta belirtilmiştir

  • Fakirler (fukara) ve miskinler (mesakîn)Geçimini sağlayacak ölçüde malı yahut geliri olmayanlar ile hiç malı veya geliri olmayanlardır.
  • ​Zekât görevlileri (âmilîn)Zekâtı toplamak ve dağıtmak üzere görev yapan kişilerdir.
  • Kalpleri kazanılacak olanlar (el-müellefetü kulûbühüm)Kalpleri kazanılmak, İslâm’a ısındırılmak veya kötülüklerinden emin olunmak istenen yahut Müslümanlara faydalı olacakları umulan kişilerdir.
  • Köleler (rikāb)Kölelik boyunduruğundan kurtarmak için zekâttan harcama yapılacak kimselerdir.
  • Borçlular (gārimîn)Kendi ihtiyacı için borçlananlar ile toplumsal hizmeti gerçekleştirirken veya toplumun menfaati için borçlananlardır.
  • Allah yolunda olanlar (fî sebîlillâh)Allah’ın rızasına uygun ve O’na yaklaşmak amacıyla yapılan, Müslümanların yararına olan her türlü faaliyeti ifa ve icra edenlerdir.
  • Yolda kalmışlar (ibnü’s-sebîl)Memleketinde malı olsa da gurbette herhangi bir sebeple muhtaç duruma düşen kişiler, çeşitli baskılarla yerini yurdunu terketmek zorunda kalan mülteciler, kalacak yeri veya oturacak evi olmadığı için ortalıkta kalmış kimselerdir.
Bununla birlikte zekât verebilecek durumda olanlara, birinci derece akrabalara (anne, baba, büyükanne, büyükbaba, çocuklara, torunlara vb.) zekât verilmesi uygun değildir.
Ayrıca karı kocalar da birbirlerine zekât veremez. Zekât verecek kişinin asli ihtiyaçlarını karşılayacak miktardan fazla mala sahip olması gerekir.
Zekât ile sosyal denge korunur, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma ruhu diri tutulur, infak kültürü gelişir ve yaygınlaşır, toplumsal iletişim güçlenir, böylelikle huzur ve güven ortamı oluşur.
Barınma, giyecek ve yiyecek gibi hayatın güvenli ve sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için gerekli olan asli ihtiyaçlarını temin etmek üzere yazılı veya sözlü bir taahhüde giren kişilerin de zekât vermesi gerekmez.

01.02.2023
Başa Dön